Soru: Microservislerin monolitik yapıya kıyasla avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Cevap: Microservislerin avantajları arasında daha küçük, yönetilebilir ve anlaşılır hale gelme, her bir hizmetin bağımsız olarak ölçeklendirilebilmesi, farklı teknolojilerin ve dil seçeneklerinin her bir servis için kullanılabilmesi, hızlı itere etme ve hızlı piyasaya sürme yeteneği bulunmaktadır. Dezavantajları arasında ise, bir servisin diğerine olan bağımlılığının yönetilmesi, veri tutarlılığı, network latency, daha karmaşık testing ve monitoring bulunur.
Soru: Bir microservis mimarisi tasarlarken hangi faktörleri dikkate almanız gerekiyor?
Cevap: Microservis mimarisi tasarlarken dikkate almanız gereken faktörler arasında, servislerin boyutu ve ölçeği, hizmetler arasındaki iletişim, veri yönetimi, hizmetlerin dağıtımı, hizmet kesintilerini yönetme ve hizmetlerin izlenmesi bulunur.
Soru: Microservisler arasında nasıl iletişim sağlarsınız?
Cevap: Microservisler arasında iletişim sağlamak için genellikle HTTP/REST veya asenkron iletişim protokolleri olan AMQP veya MQTT gibi mesajlaşma protokolleri kullanılır. Ayrıca gRPC gibi teknolojiler de kullanılır.
Soru: Bir servis kestiğinde ne olur? Bu durumu nasıl yönetirsiniz?
Cevap: Bir servis kestiğinde, sistemdeki diğer servislerin bu durumu uygun şekilde ele alması gerekir. Bu durum genellikle "dökme tasarım" (circuit breaker) deseni ile yönetilir. Bu desen, bir servisin başarısız olduğunu belirler ve daha fazla talebi bu servise yönlendirmeyi durdurarak hizmet kesintisinin tüm sistem üzerindeki etkisini sınırlar.
Soru: Bir microservis mimarisi nasıl ölçeklendirilir?
Cevap: Bir microservis mimarisi, genellikle her bir hizmetin gereksinimlerine bağlı olarak yatay veya dikey olarak ölçeklendirilir. Yatay ölçeklendirme, daha fazla sunucunun eklenmesini içerirken, dikey ölçeklendirme, mevcut sunucuların kaynaklarının artırılmasını içerir. Ayrıca, microservisler genellikle otomatik ölçeklendirme sağlayan bulut tabanlı hizmetlerle birlikte kullanılır.
Soru: Microservislerde Event Driven Architecture'ı (EDA) nasıl kullanabilirsiniz?
Cevap: EDA, microservislerin belirli durum değişikliklerine tepki vermesine olanak sağlar. Örneğin, bir servis başka bir servise bir istek gönderir ve bu istek başka bir servis tarafından işlenir. İstek sonuçlandığında, sonuç başka bir olay olarak yayınlanır ve bu olay ilgili servisler tarafından yakalanır. Bu sayede servisler arasındaki aşırı bağlılık azalır ve her bir servis bağımsız olarak işlem yapabilir.
Soru: Microservislerde veri yönetimini nasıl yaparsınız?
Cevap: Microservisler genellikle "database per service" yaklaşımını kullanır. Her bir servisin kendi veritabanı vardır ve bu veritabanı diğer servislerden izole edilmiştir. Ancak bu yaklaşım, veri tutarlılığını sağlamayı zorlaştırabilir. Bu nedenle, bu problemi çözmek için event sourcing veya saga desenleri gibi yaklaşımlar kullanılır.
Soru: Microservislerin API Gateway ile ilişkisi nedir?
Cevap: API Gateway, dış dünyanın microservisler ile etkileşime geçtiği bir arayüzdür. Tüm istekler önce API Gateway'ye gelir ve daha sonra uygun servise yönlendirilir. API Gateway aynı zamanda kimlik doğrulama, yetkilendirme, rate limiting, caching ve diğer çapraz kesme endişelerini de yönetir.
Soru: Microservislerde servis kesintilerini nasıl önlersiniz?
Cevap: Servis kesintilerini önlemek için çeşitli yaklaşımlar vardır. Bunlardan biri, hizmetlerin yüksek erişilebilirlik için çoklu örneklerini çalıştırmaktır. Ayrıca, hizmetlerin izlenmesi ve hataların hızlı bir şekilde tespit edilmesi de önemlidir. Hata durumunda, dökme tasarım deseni kullanılabilir. Buna ek olarak, hizmetlerin durumunu kontrol eden bir sağlık kontrol mekanizması da olmalıdır.
Soru: Microservisler için nasıl bir test stratejisi oluşturmalıyız?
Cevap: Microservisler genellikle karmaşık bir yapıya sahip olduğundan, test stratejisi çok yönlü olmalıdır. Unit testler, her bir servisin fonksiyonlarını ayrı ayrı test ederken, entegrasyon testleri, servislerin birlikte nasıl çalıştığını kontrol eder. Son olarak, end-to-end testler, genel sistem işlevselliğini doğrular. Ayrıca, servislerin izolasyonu nedeniyle, servisleri birlikte test etmek için mock hizmetler veya hizmet sanallaştırması tekniklerini kullanabiliriz.
Soru: API Gateway dışında bir microservisler mimarisi içinde hangi çapraz kesme endişeleri yönetilmelidir?
Cevap: Microservis mimarisi çerçevesinde ele alınması gereken diğer çapraz kesme endişeleri arasında servis keşfi, servis güvenliği (kimlik doğrulama ve yetkilendirme), veri tutarlılığı, servis izleme, hata yönetimi ve logging bulunur.
Soru: Microservislerde servis keşfini nasıl yönetirsiniz?
Cevap: Servis keşfi, bir microservisler mimarisi içindeki hizmetlerin birbirini bulabilmesi için gereklidir. Bu, genellikle bir servis keşif mekanizması ile yönetilir. Bu mekanizma, bir hizmetin bir servis kayıt defterine kaydolduğu ve diğer hizmetlerin bu kayıt defterini sorgulayarak hizmeti bulduğu bir model olabilir.
Soru: Microservis mimarisinde sürüm yönetimi nasıl gerçekleştirilir?
Cevap: Microservislerin her biri bağımsızca sürüm yönetilebilir. Bu genellikle, uyumlu değişiklikler için küçük sürüm numaralarını ve uyumsuz değişiklikler için büyük sürüm numaralarını artırma şeklinde yapılır. Bir servis, birden çok sürümü aynı anda destekleyebilir, bu da eski sürümü kullanan istemcilerin hizmetten yararlanmaya devam etmesini sağlar. Ayrıca, API Gateway genellikle istemcilerden gelen istekleri uygun sürümlü hizmetlere yönlendirir.
Soru: Microservisler ve Serverless mimari arasındaki fark nedir?
Cevap: Microservisler ve serverless mimari arasında bazı önemli farklılıklar vardır. Microservisler, uygulamanın birbirinden bağımsız hizmetlere ayrıldığı bir yapı sunar. Her hizmet, belirli bir işlevsellik sağlar ve bağımsız olarak dağıtılabilir ve ölçeklendirilebilir. Diğer yandan, serverless mimari, uygulamanın fonksiyonlar halinde bölündüğü bir model sunar. Bu fonksiyonlar, gerektiğinde otomatik olarak çalıştırılır ve kullanılmadıklarında durdurulur. Serverless mimari, altyapı yönetimini tamamen bulut sağlayıcısına devrederken, microservisler genellikle altyapı konusunda daha fazla kontrol sağlar.
Soru: Microservislerde hangi türden veritabanları kullanabiliriz?
Cevap: Microservis mimarisi, her hizmetin kendi veritabanını kullanmasını önerir. Bu, her hizmetin ihtiyaçlarına en uygun olan veritabanı teknolojisinin seçilmesine olanak sağlar. Örneğin, bir hizmet SQL tabanlı bir veritabanı kullanabilirken, başka bir hizmet NoSQL veritabanını veya zaman serisi veritabanını kullanabilir.
Soru: Microservislerde hata izlemeyi nasıl gerçekleştirirsiniz?
Cevap: Microservislerde hata izleme, genellikle dağıtık izleme araçları kullanılarak yapılır. Bu araçlar, hizmetler arasında geçen isteklerin izini sürer ve performansı ölçer. Ayrıca, log toplama ve analiz araçları da hataların ve performans sorunlarının tespitinde kullanılır. Bu tür bir hata izleme, hizmetlerin birbirleriyle nasıl etkileşime geçtiğini anlamayı ve sorunları hızlı bir şekilde belirlemeyi ve çözmeyi sağlar.
Soru: Hangi durumlarda monolitik mimari yerine microservis mimarisi kullanmalıyız?
Cevap: Microservis mimarisi, genellikle bir uygulamanın karmaşıklaştığı ve farklı bileşenlerin bağımsız olarak ölçeklendirilmesi gerektiği durumlarda tercih edilir. Eğer bir uygulama küçükse ve az sayıda özellik içeriyorsa, monolitik mimari daha uygun olabilir. Ancak, uygulama büyüdükçe ve daha fazla özellik eklendikçe, microservis mimarisi daha esnek ve yönetilebilir bir çözüm olabilir. Her iki yaklaşımın da kendi avantajları ve dezavantajları vardır ve hangi mimarinin kullanılacağına karar verirken, uygulamanın gereksinimlerini, takımın beceri seviyesini ve uygulamanın beklenen büyüklüğünü ve karmaşıklığını dikkate almak önemlidir.
Soru: Microservis mimarisinde güvenlik endişeleri nelerdir ve bunları nasıl ele almalıyız?
Cevap: Microservis mimarisinde, her bir hizmetin kendi API'si olduğu için potansiyel olarak daha fazla saldırı yüzeyi vardır. Bu durum, her bir hizmeti ayrı ayrı güvence altına almayı gerektirir. Ayrıca, servisler arası iletişimin güvende olmasını sağlamak için genellikle HTTPS veya diğer güvenli protokoller kullanılır. Kimlik doğrulama ve yetkilendirme genellikle bir API Gateway veya özel bir kimlik doğrulama servisi tarafından yönetilir. Ayrıca, servislerin içindeki verilere erişim, en az ayrıcalık ilkesine dayanmalı ve her servisin yalnızca ihtiyaç duyduğu verilere erişmesine izin vermelidir.
Soru: Microservis mimarisi kullanırken performansı nasıl optimize edersiniz?
Cevap: Microservis mimarisinde performansı optimize etmek için çeşitli teknikler vardır. Örneğin, ağ gecikmesini azaltmak için hizmetler arası iletişimi minimumda tutabiliriz. Ayrıca, bir hizmetin birden fazla örneğini çalıştırarak ve gerektiğinde ölçeklendirerek performansı artırabiliriz. Veri erişimini hızlandırmak için caching kullanabiliriz. Ayrıca, gereksiz veri transferini önlemek için istemciye ihtiyacı olan veriyi tam olarak sağlayan hizmetler tasarlamalıyız.
Soru: Microservislerde ne tür bir izleme stratejisi kullanmalıyız?
Cevap: Microservis mimarisinde izleme, genellikle dağıtık bir izleme aracı kullanılarak yapılır. Bu araçlar, hizmetler arası isteklerin izini sürer ve her bir hizmetin performansını ölçer. İzleme araçları ayrıca logları toplar ve analiz eder. Bu, hataları ve performans sorunlarını hızlı bir şekilde tespit etmeyi ve sorunları çözmeyi sağlar. Ayrıca, servis sağlığı kontrol mekanizmaları kullanarak hizmetlerin durumunu sürekli olarak izlemek önemlidir.
Soru: Bir Microservisler mimarisini nasıl ölçeklendirirsiniz?
Cevap: Microservis mimarisi, ölçeklenebilirliği kolaylaştırır çünkü her hizmet bağımsız olarak ölçeklendirilebilir. Bu, bir hizmetin yükünün artması durumunda, sadece o hizmetin örneklerini artırabilirsiniz, bu da kaynak kullanımını optimize eder. Bununla birlikte, bu tür bir ölçeklendirme genellikle bir orkestrasyon aracı gerektirir, örneğin Kubernetes gibi. Bu araçlar, hizmet örneklerini otomatik olarak ölçeklendirme ve hizmet kesintilerini yönetme yeteneği sağlar.
Soru: Microservislerde hangi tür araçları ve teknolojileri kullanırsınız?
Cevap: Microservislerin geliştirilmesi ve yönetilmesi için bir dizi araç ve teknoloji mevcuttur. Servislerin kendileri genellikle bir dizi farklı programlama dili ve çerçevesinde yazılabilir. Ayrıca, hizmetler genellikle Docker gibi bir konteyner teknolojisi kullanılarak paketlenir ve dağıtılır. Orkestrasyon için Kubernetes gibi araçlar kullanılır. API Gateway'ler ve servis keşfi için araçlar da kullanılır. Dağıtık izleme ve loglama için Prometheus, Jaeger, Fluentd gibi araçlar kullanılır. Veritabanı teknolojileri genellikle servise bağlı olarak değişir.
Soru: Microservislerin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Cevap: Microservislerin birçok avantajı vardır: bağımsız dağıtım ve ölçeklendirme, teknoloji çeşitliliği, hizmetlerin daha kolay anlaşılması ve yönetilmesi, ve hızlı iterasyon. Ancak, dezavantajları da vardır: daha fazla ağ iletişimi ve gecikme, veri tutarlılığını yönetme zorluğu, servisler arasında işlemleri yönetme zorluğu ve daha fazla servis yönetme karmaşıklığı. Her uygulama için doğru çözüm, uygulamanın gereksinimlerine ve bağlamına bağlıdır.
Soru: Microservislerde DevOps kültürünün rolü nedir?
Cevap: Microservisler ve DevOps, birbirini tamamlayan iki yaklaşımdır. DevOps, sürekli entegrasyon ve sürekli dağıtımı teşvik eder, bu da microservislerin bağımsız olarak geliştirilmesi ve dağıtılması ile doğrudan uyumludur. Ayrıca, DevOps, hızlı iterasyon ve geri bildirim döngülerini teşvik eder, bu da microservislerin sunduğu hızlı ve bağımsız dağıtımlarla uyumludur. Ayrıca, microservisler karmaşık olabileceğinden, otomasyon ve izleme gibi DevOps uygulamaları, bu karmaşıklığın yönetilmesinde önemli bir rol oynar.
Soru: Bir microservisler mimarisinde bir servisi nasıl izole edersiniz?
Cevap: Her microservis, kendi işlevselliğini yerine getirmek için gereken tüm bileşenleri içermelidir. Bu, genellikle kendi kodu, veritabanı ve bağımsızlık seviyesine bağlı olarak diğer bileşenleri içerir. Servisler genellikle ayrı ayrı paketlenir (örneğin Docker konteynerları olarak) ve bir orkestrasyon aracı (örneğin Kubernetes) kullanılarak yönetilir. Bu, her servisin diğer servislerden izole edilmesini ve kendi ölçeğinde çalıştırılmasını sağlar. Servisler genellikle ayrı ayrı ölçeklendirilir ve güncellenir, böylece bir servisdeki bir değişiklik diğer servisleri etkilemez.
Soru: Microservislerde hangi tür iletişim modelleri kullanılır?
Cevap: Microservislerde iki temel iletişim modeli kullanılır: senkron ve asenkron. Senkron iletişimde, bir hizmet diğer bir hizmeti doğrudan çağırır ve yanıtı bekler. Bu genellikle HTTP/REST veya gRPC gibi protokoller üzerinden gerçekleştirilir. Asenkron iletişimde, bir hizmet bir mesajı bir kuyruğa veya event stream'e gönderir ve diğer hizmetler bu mesajları işler. Bu genellikle RabbitMQ, Kafka veya diğer mesajlaşma teknolojileri kullanılarak gerçekleştirilir. Hangi modelin kullanılacağı, belirli bir durumun gereksinimlerine bağlıdır.
Soru: Microservis mimarisi ve SOA (Service Oriented Architecture) arasındaki fark nedir?
Cevap: Hem microservisler hem de SOA, uygulamaları bir dizi hizmete bölmeye dayalıdır. Ancak, genellikle microservislerin daha küçük ve daha basit olduğu ve her hizmetin genellikle bir işlevi yerine getirdiği söylenebilir. Öte yandan, SOA genellikle daha geniş ve daha karmaşık hizmetlerle ilişkilendirilir. Ayrıca, microservisler genellikle her hizmetin kendi veritabanını kullanmasını önerirken, SOA genellikle bir uygulama genelindeki veriyi paylaşmayı teşvik eder.
Soru: Microservislerin DevOps ve CI/CD (Continuous Integration / Continuous Deployment) süreçleriyle ilişkisini açıklayabilir misiniz?
Cevap: Microservisler, DevOps ve CI/CD süreçleri ile doğrudan ilişkilidir. Her microservis genellikle kendi kaynak kodu deposuna sahiptir ve kendi CI/CD süreçlerine sahiptir. Bu, her hizmetin bağımsız olarak test edilmesini, oluşturulmasını ve dağıtılmasını sağlar. Bu yaklaşım, hızlı ve sürekli değişiklikler yapmayı ve bu değişikliklerin hemen kullanıma sunulmasını sağlar. Ayrıca, bir hizmette bir hata olması durumunda, bu hata sadece bu hizmeti etkiler ve diğer hizmetlerin dağıtımını durdurmaz.
Soru: Microservislerde API Gateway'lerinin rolü nedir?
Cevap: API Gateway'leri, microservisler mimarilerinde önemli bir rol oynar. API Gateway, istemcinin tek bir giriş noktasıdır ve gelen istekleri uygun hizmetlere yönlendirir. Ayrıca, bir API Gateway genellikle kimlik doğrulama ve yetkilendirme, rate limiting, caching ve hata yönetimi gibi çeşitli çapraz kesim özelliklerini de yönetir. Bu, bu tür özelliklerin her hizmette ayrı ayrı uygulanmasına gerek olmadığı anlamına gelir.
Soru: Microservisler mimarisi kullanılırken hangi tür testlerin yapıldığından bahseder misiniz?
Cevap: Microservislerde bir dizi test yapılır. Bunlar arasında birim testler, entegrasyon testleri ve end-to-end testleri bulunur. Birim testler, her bir hizmetin ayrı ayrı test edilmesini sağlar. Entegrasyon testleri, hizmetler arası etkileşimlerin doğru bir şekilde çalıştığını doğrular. End-to-end testler, genellikle bir kullanıcının perspektifinden sistemin genel işlevini test eder. Ayrıca, hizmetlerin bağımsız olarak dağıtılabilmesi için genellikle sürekli entegrasyon ve sürekli dağıtım (CI/CD) süreçleri kullanılır.
Soru: Microservislerde "event-driven architecture" ne demektir ve nasıl kullanılır?
Cevap: Event-driven architecture, bir hizmetin belirli bir olay gerçekleştiğinde yanıt vermesi anlamına gelir. Microservislerde, bu genellikle bir hizmetin bir olay yayınlaması ve diğer hizmetlerin bu olaya tepki vermesi şeklinde gerçekleşir. Bu, asenkron iletişimi teşvik eder ve hizmetler arası gevşek bağlantıyı sağlar
PATTERNS
Soru: Microservislerde "Database per Service" desenini açıklayabilir misiniz?
Cevap: "Database per Service" deseni, her microservisin kendi özel veritabanını kullanmasını önerir. Bu yaklaşım, hizmetler arasında gevşek bir bağlantı sağlar ve her hizmetin kendi veri modelini bağımsız bir şekilde evrimleştirmesini sağlar. Ancak, bu desen veri tutarlılığını ve işlemleri yönetmeyi daha karmaşık hale getirir. Bu nedenle, uygulamalar genellikle CAP teoremi gibi kavramları ve Eventual Consistency gibi teknikleri anlamalı ve kullanmalıdır.
Soru: "API Gateway" desenini açıklayabilir misiniz?
Cevap: API Gateway, tüm microservislerin önünde bulunan bir servistir ve client-side'ın microservislerle etkileşimini yönetir. İstemciler, API Gateway'ye istekler gönderir, ve API Gateway bu istekleri ilgili microservis'lere yönlendirir. Bu, client-side'ın her bir microservis ile ayrı ayrı iletişim kurmasına gerek kalmadan tüm sistemle etkileşim kurabilmesini sağlar. API Gateway ayrıca çapraz kesim görevleri gerçekleştirebilir, örneğin rate limiting, caching ve yetkilendirme.
Soru: "Saga" deseni nedir ve microservislerde nasıl kullanılır?
Cevap: Saga deseni, microservisler arasında bir işlemin nasıl yönetileceğini tanımlar. Bir saga, birden çok hizmette çalıştırılan bir dizi yerel işlemi temsil eder. Her bir yerel işlem, başarılı olduğunda bir olay yayınlar ve bu olay genellikle bir sonraki yerel işlemi tetikler. Eğer bir yerel işlem başarısız olursa, saga genellikle bir dizi tazminat işlemini tetikler. Bu işlemler, başarısız işlem öncesi durumu geri yüklemek için tasarlanmıştır.
Soru: "Circuit Breaker" deseni nedir ve microservislerde nasıl kullanılır?
Cevap: Circuit Breaker deseni, bir hizmetin başka bir hizmete aşırı derecede yüklenmesini önlemeye yardımcı olur. Eğer bir hizmete yapılan istekler sürekli olarak başarısız olursa, Circuit Breaker "açık" duruma geçer ve belirli bir süre boyunca daha fazla istek yapmayı durdurur. Bu süre sonunda, Circuit Breaker "yarı-açık" duruma geçer ve birkaç isteği deneme amaçlı olarak gönderir. Eğer bu istekler başarılı olursa, Circuit Breaker "kapalı" duruma geçer ve normal işleyişine devam eder. Ancak, istekler başarısız olmaya devam ederse, Circuit Breaker tekrar "açık" duruma geçer. Bu desen, bir hizmetin başka bir hizmetin arızasından dolayı bozulmasını önler ve sistemler arasındaki bağımlılığı yönetir.
Soru: "Event Sourcing" deseni nedir ve microservislerde nasıl kullanılır?
Cevap: Event Sourcing, uygulama durumunun olay akışı olarak saklandığı bir desendir. Yani, uygulama durumunu değiştiren her şey bir olay olarak kaydedilir ve bu olaylar belirli bir sırayla saklanır. Bu yaklaşım, uygulama durumunun herhangi bir noktada nasıl olduğunu görmek için olay akışını tekrar oynatma yeteneği sağlar. Microservislerde, Event Sourcing genellikle Saga deseni ile birlikte kullanılır ve hizmetler arası işlemlerin yönetilmesine yardımcı olur.
Soru: "Client-Side Discovery" ve "Server-Side Discovery" desenlerini açıklayabilir misiniz?
Cevap: Client-Side Discovery ve Server-Side Discovery, servislerin birbirini bulma yöntemlerini tanımlayan desenlerdir. Client-Side Discovery'de, istemci hangi servislerin nerede olduğunu bilir ve doğrudan bu servislerle iletişim kurar. Bu, istemciyı karmaşık hale getirir, ancak ağ trafiğini azaltır. Server-Side Discovery'de, bir servis keşif bileşeni vardır ve istemciler önce bu bileşenle iletişim kurar ve sonra bu bileşen, istemciyi doğru servise yönlendirir. Bu, istemciyi daha basit hale getirir, ancak ağ trafiğini artırır ve servis keşif bileşenini bir tek noktadan arıza haline getirir.
Soru: "Decompose by Business Capability" ve "Decompose by Subdomain" desenlerini açıklayabilir misiniz?
Cevap: "Decompose by Business Capability" ve "Decompose by Subdomain" desenleri, bir monolitik uygulamanın nasıl microservislere ayrılacağını tanımlar. "Decompose by Business Capability"de, uygulama işlevlere veya yeteneklere göre ayrılır. Örneğin, bir e-ticaret uygulaması ürün yönetimi, envanter yönetimi ve sipariş yönetimi gibi işlevlere ayrılabilir. "Decompose by Subdomain"de ise, uygulama, işin belirli bir alanını temsil eden alt alanlara ayrılır. Bu desenler genellikle Domain-Driven Design (DDD) konseptleriyle birlikte kullanılır.
Soru: Microservislerde "Strangler Pattern" nedir ve nasıl kullanılır?
Cevap: Strangler Pattern, genellikle bir monolitik uygulamanın microservislere parçalanması sürecinde kullanılan bir desendir. Bu desen, yeni özelliklerin microservisler olarak geliştirilip eski uygulamanın üzerine eklenmesini ve zamanla eski uygulamanın işlevselliğinin azaltılmasını içerir. Bu süreç, bir sarmaşık bitkinin bir ağacı sardığı ve sonunda onu boğduğu "strangler fig" fenomenine benzetilir. Strangler Pattern, bir uygulamanın microservislere dönüştürülmesini kademeli ve yönetilebilir bir şekilde yapmayı sağlar.
Soru: Microservislerde "Sidecar" deseni nedir ve nasıl kullanılır?
Cevap: Sidecar deseni, bir ana uygulamanın yanında çalışan ve ana uygulamaya ek işlevsellik sağlayan bir bileşeni tanımlar. Sidecar, ana uygulama ile aynı yaşam döngüsünü paylaşır ve genellikle aynı host veya konteyner içinde çalışır. Örneğin, bir uygulamanın logları toplama veya metrikleri gönderme işlevselliğini bir Sidecar'a taşıyabilirsiniz. Bu, ana uygulamanın bu tür çapraz kesim işlevlerinden arındırılmasına ve ana işlevine odaklanmasına olanak sağlar.
Soru: Microservislerde "Service Mesh" deseni nedir ve nasıl kullanılır?
Cevap: Service Mesh, microservisler arasındaki iletişimi yöneten bir altyapı katmanıdır. Service Mesh, genellikle bir proxy olarak çalışır ve servisler arasındaki tüm ağ trafiğini yönetir. Bu, servislerin ağ iletişimi, güvenlik, gözlemleme ve diğer çapraz kesim işlevlerini yönetmekten kurtulmasına olanak sağlar. Service Mesh genellikle Kubernetes gibi bir orkestrasyon platformu ile birlikte kullanılır. Istio ve Linkerd, popüler Service Mesh çözümlerine örnektir.
Soru: "Backend for Frontend" (BFF) deseni nedir ve microservislerde nasıl kullanılır?
Cevap: Backend for Frontend (BFF) deseni, her bir kullanıcı arayüzü için özel olarak tasarlanmış bir backend servisi tanımlar. Örneğin, bir web uygulaması, bir mobil uygulama ve bir API için üç ayrı BFF olabilir. Her BFF, belirli bir kullanıcı arayüzü için gereken tüm backend işlevlerini içerir. Bu, her kullanıcı arayüzünün kendi özel gereksinimlerine göre optimize edilmiş bir API kullanmasını sağlar ve frontend ve backend arasında daha temiz bir ayrım sağlar.
Soru: "CQRS" (Command Query Responsibility Segregation) deseni nedir ve microservislerde nasıl kullanılır?
Cevap: CQRS, bir uygulamanın komut (yazma) ve sorgu (okuma) işlemlerini ayıran bir desendir. Bu, her iki tür işlemi ayrı ayrı optimize etme ve ölçeklendirme olanağı sağlar. Örneğin, bir servis yoğun yazma işlemlerini işleyen bir "command model" ve yoğun okuma işlemlerini işleyen bir "query model" olarak ikiye ayrılabilir. CQRS deseni genellikle Event Sourcing ile birlikte kullanılır, çünkü Event Sourcing, komut ve sorgu modelinin ayrı ayrı nasıl güncellendiğini doğal bir şekilde tanımlar.
Soru: Microservislerde "Asynchronous Messaging" deseni nedir ve nasıl kullanılır?
Cevap: Asynchronous Messaging, microservislerin birbiriyle asenkron bir şekilde iletişim kurmasını sağlayan bir desendir. Bu desen genellikle bir mesaj kuyruğu veya bir olay akışı gibi bir araç kullanarak uygulanır. Bir servis, bir mesajı veya olayı kuyruğa ekler ve diğer servisler bu mesajı veya olayı alır ve işler. Bu, servisler arasında gevşek bir bağlantı sağlar ve bir servis arızasının diğer servisleri etkilemesini önler.
Soru: "Bulkhead" deseni nedir ve microservislerde nasıl kullanılır?
Cevap: Bulkhead deseni, hataların bir bölümün sistem üzerinde domino etkisi yaratmasını önlemek için kullanılır. Bu terim, gemilerdeki kompartmanların su basmasını önlemek için kullanılan bulkhead teriminden gelir. Yazılım mühendisliğinde, bu, bir uygulamanın veya servisin belirli kaynakları veya işlemleri izole etmek için bölümlere ayrılmasını ifade eder. Örneğin, bir hizmetin aynı anda yürütülebilen istek sayısını sınırlamak için bulkhead deseni kullanılabilir. Eğer bir istek hatalı hale gelirse, sadece o bölme etkilenir ve hizmetin geri kalanı normal şekilde çalışmaya devam eder.
Soru: "Retry" ve "Exponential Backoff" desenleri nedir ve microservislerde nasıl kullanılır?
Cevap: Retry ve Exponential Backoff desenleri, hatalı isteklerin nasıl yönetileceğini tanımlar. Retry deseni, bir istek başarısız olduğunda yeniden deneme yapılmasını önerir. Ancak, bu yaklaşım bir hizmetin başka bir hizmete aşırı derecede yüklenmesine neden olabilir. Bu nedenle, genellikle Retry deseni Exponential Backoff deseni ile birlikte kullanılır. Exponential Backoff deseni, her yeniden deneme arasında giderek artan bir bekleme süresi ekler. Bu, hedef hizmetin toparlanma için daha fazla zaman kazanmasına yardımcı olur. Bu iki desen genellikle birlikte kullanılarak, bir hizmetin başka bir hizmete aşırı yüklenmesini önlemeye yardımcı olur.
Soru: "Health Check API" deseni nedir ve microservislerde nasıl kullanılır?
Cevap: Health Check API, bir hizmetin durumunu denetlemek için kullanılan bir desendir. Genellikle, her hizmetin bir /health veya benzeri bir endpoint'i vardır ve bu endpoint, hizmetin çalışıp çalışmadığını kontrol eder. Bu bilgi, bir hizmet keşif bileşeni tarafından veya bir hizmetin durumunu izlemek için bir araç tarafından kullanılabilir. Örneğin, bir orkestrasyon platformu, bir hizmetin çalışmadığını tespit ettiğinde, hizmeti otomatik olarak yeniden başlatabilir.
Soru: "Log Aggregation" deseni nedir ve microservislerde nasıl kullanılır?
Cevap: Log Aggregation, bir microservis mimarisinde bulunan tüm hizmetlerden gelen logları toplamak ve merkezi bir yerde saklamak için bir desendir. Bu, genellikle bir log toplama aracı kullanılarak gerçekleştirilir. Bu desen, logları analiz etmeyi ve hataları izlemeyi daha kolay hale getirir, çünkü tüm loglar tek bir yerde bulunur. Bu, özellikle hizmetler arası hataların izlenmesi ve hata durumlarının belirlenmesinde çok önemlidir.
Soru: Microservislerde "Distributed Tracing" deseni nedir ve nasıl kullanılır?
Cevap: Distributed Tracing, bir isteğin microservis mimarisinde nasıl seyahat ettiğini izlemek için bir desendir. Bu, genellikle bir izleme aracı kullanılarak gerçekleştirilir ve her bir isteğe bir izleme ID'si eklenir. Bu ID, her bir hizmet tarafından loglara eklenir ve böylece bir isteğin izini sürmek mümkün hale gelir. Bu desen, hata ayıklama ve performans izleme için özellikle önemlidir, çünkü bir isteğin hangi hizmetlerden geçtiğini ve her bir hizmette ne kadar süre harcadığını belirlemenize olanak sağlar.